11 Mayıs 2017 Perşembe

Portekiz ve Türkiye karşılaştırması







Ola,

Yaklaşık 10 gündür Portekiz'in başkenti Lizbon'da yaşıyoruz. Portekiz'in ekonomisi pek iyi değil, geçen yıllarda baya bir ekonomik kriz yaşamışlar ama yavaş yavaş toparlıyorlar. Şehir güzel, temiz, güvenli ve yeşil. İnsanlar çok para kazanmıyor olsalar da mutlular, asgari ücret bildiğim kadarı ile 557 Euro.

Turizm çok canlı ve Portekiz turist seven bir ülke. Ülke olarak aynı bizde olduğu gibi övünebilecekleri sahil şeritleri, doğaları ve birbirinden güzel adaları var. Aynı Istanbul gibi Lizbon'da karşı yakaya köprülerle bağlanıyor ve yine İstanbul gibi şehir yedi tepeli.

Yani özetle ekonominin çok da iyi olmamasının yanında bazı başka benzerlikleri de var Türkiye ve Portekiz'in. Gelelim asıl meselemize.

İlk olarak burada yaşadığımız ev ile İstanbul'da yaşadığımız evi karşılaştırmak istiyorum.


Moda'nın göbeğinde, içi süper yapılmış, 80 m2 civarı, bahçe katı daire. 2500 TL kira, 220 TL aidat. Yani İstanbul'un güzel bir lokasyonunda, iyi ama giriş altı bir dairede yaşamak Türkiye'de 1404 lira olan asgari ücretin aşağı yukarı iki katı.


Bu da Lizbon'daki yeni evden. Lizbon'un merkezi bir yerinde, 10. katta, 95 m2, köprü, nehir manzaralı 2 tane kocaman balkonu var. Evin banyo hariç her yeri nehir görüyor. 785 Euro kirası var, aidatı yok. Yani burada asgari ücret alan birinin maaşından 228 Euro daha fazla.

İstanbul'da böyle bir evde oturabilmek için en azından 7-8 bin TL'yi gözden çıkarmak gerektiği gerçeğini de bir kenara koyuyorum.

Bir sonraki konumuz arabalar.

Bu Portekiz'den, 1997 Wolkswagen Polo. 450 Euro. Asgari ücret alan biri, bir aylık maaşıyla bu arabayı aldığında cebinde 97 Eurosu kalıyor. Arabaya ve diğer arabalara bakmak için link burada.



Bu da Türkiye'den, 1997 Wolkswagen Polo. 17.900 TL. Yani Türkiye'de asgari ücret alan birinin aynı araba için en az 1 yıl çalışması gerekiyor. Neden? Çünkü yaşasın devletimiz, çünkü soluduğumuz havadan bile vergi alıyorlar. Link burada.



Bu arada ilgilisine, Audi A3 fiyatları 1750 Euro civarında seyrediyor.

Gelelim konunun ana maddesine ve beni bu postu yazmaya iten ana nedene.

Geçen hafta evin genel market alışverişi için bütçe belirlemeye karar verdik. Alkolden, deterjana, kişisel bakım malzemelerinden mutfak masrafına maksimum 80 Euro, yani bugünün kuruyla 310 TL olarak belirledik. İlk alışveriş için markete gittik. Daha önce eve bir şey almamış olduğumuz için planın dışına çıktık ve bütçeyi hesaba katmadan alışveriş yaptık. 




  1. 2 * kiloluk yoğurt 
  2. 5 paket (3 kg) tavuk 
  3.  1 paket (yarım kg) dana eti 
  4. 1 paket kasap dana burger 
  5. 16'lı balık fileto 
  6. 3'lü ton balığı
  7. 2*beyaz peynir 
  8. 2 paket baharatlı krem peynir 
  9. 3 adet acı baharat
  10. 2 kavanoz karışık turşu 
  11. 1 kavanoz salatalık turşusu 
  12. 1 kavanoz pesto sos 
  13. 2 paket krema 
  14. 3 * hazır yıkanmış doğranmış salata
  15. Hamburger ekmeği 
  16. Mozarella peyniri 
  17. 3'lü domates püresi
  18. Kavanozda hazır tavuk sosu 
  19. Ketçap 
  20. 1 kilo yeşil zeytin 
  21. 1 adet hazır çorba 
  22. Domates-Salatalık 
  23. Hazır rende kaşar peyniri
  24. Soğan-Patates
  25. Havuç 
  26. Göbek salata 
  27. 1 paket makarna
  28. Dondurulmuş sebze 
  29. 6'lı soda 
  30. 6 şişe beyaz şarap
  31. Oda spreyi
  32. Cam sil 
  33. Cif mutfak temizleyici 
  34. Cif 
  35. Çamaşır suyu
Ve total: 77 Euro yani 300 TL.






Türkiye'de 6 şişe şarap, tavuk ve eti alıp marketten çıkacağımız paraya burada daha kaliteli ürünler alarak haftalık ev ihtiyacını karşılamak mümkün.

Neden? Çünkü vergi konusunda bizden daha insaflılar.



İnsan gibi, daha eşit ve ideal şartlarda, özgürce yaşayabileceğimiz günlerin ümidiyle.


Diyeceklerim bu kadar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder